7/24 Görev Başındayız

12 Eylül 2009 Cumartesi

POLİS STATLARDAN DERHAL ÇEKİLMELİDİR

EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

Habertürk Gacetesi Yazarı

Polis statlardan derhal çekilmelidir!
11.05.2009 04:22:32


OLAY çıkan maçların ardından, kimi spor yazarının "polis görevini yapmadı" tespitini okuduğumda tüylerim diken diken oluyor.

Polisin görevi nedir?

Maaşı vergilerimizle ödenen polisin, sokakta it kopuk kovalayacağına, vatandaşın can ve mal emniyetini korumak adına çalışacağına, maça girenlerin üstünü araması doğru mu?

Polisler, "taraftarlar kavga etmesin" diye yollarda zincir oluşturur mu?

Riskli ve yıpratıcı çalışma koşulları, düşük ücretler yetmiyormuş gibi hafta sonu evinde dinlenmesi gereken polislerin statların önünde ne işi var?

*

TRT Türk'ün açılış gecesinde konuyu Sansal Büyüka açtı. Sohbetimize, İstanbul Valisi Muammer Güler de katıldı. Büyüka, Güler'e "Sayın Valim, hiç değilse bir düzenleme yapılsın, statlarda görev yapan emniyet güçlerine futbol kulüplerinden kaynak aktarılsın" önerisinde bulundu. Güler de bu önerinin desteklenir olduğunu ifade etti.

*

Ben ise daha radikal düşünüyorum. Türk polisi statlardan derhal çekilmeli.

Bunca yıldır yurtdışında maçlara gidip geliyoruz. Stat girişlerinde tek tük polis görürsünüz. Tüm kontrol özel güvenlik elemanlarındadır.

Federasyon'dan beraberlikte 70, galibiyette 210 bin TL civarında para alan kulüplerin stat güvenliğini sağlayan polislere kaynak aktarması da akla yakın gelebilir. Ancak polisin görevi bu olamaz.

Polis sadece çok küçük bir ekip ile özel güvenliğin işini denetlemeli, gerektiğinde müdahale etmeli.

*

"Özel güvenlik holiganlar için caydırıcı olmaz" ya da "Özel güvenlik yeterli nitelikte arama yapmaz, içeri taş, sopa sokulabilir" denebilir.

Bu argümanlar, bir dönem "Tel örgüler kaldırılırsa, sahalarımızda kan gövdeyi götürür" eleştirilerine benziyor. Hepimiz yaşadık, tel örgüler kaldırıldı ve taraftarlar, futbolsever hüviyetine bürünmedi mi?

Hem havaalanlarına girerken polis yolcuları arıyor mu? Hayır. Özel güvenlik elamanları görev yapıyor. Havaalanlarında korsanlar mı cirit atıyor?

Ayrıca emin olunuz ki kulüpler güvenlikten sorumlu oldukları an, mevcut olayların hiçbiri yaşanmaz. Şimdi suçu rahatça devletin üzerine atabiliyorlar. Üstüne üstlük polis teşkilatı, her olayda binlerce futbolseverin tepkisini çekerek imajından yiyor!

*

Kendimi iyice doldurduktan sonra bu kez de TRT Türk'ün açılış gecesine katılan İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ı zehirlemeye çalıştım. Görüşümü aktardıktan sonra "iyice sinirlensin" diye, kulüplerin kazandıkları gelirleri, havuzdan aldıkları payı, İddaa'dan sağladıkları gelirleri anlattım.

Muammer Güler de Celalettin Cerrah da mevcut durumdan rahatsız.

Kendilerini rahatlatacak formüllere sıcak bakıyorlar. Anlayacağınız durumdan vazife çıkararak konuyu kaşımaya karar verdim.

*

Ayrıca, 74 belediye, 800 mahalle, 400 kilometrelik devlet ve il yolu ile dünyanın en büyük şehirlerinden birisi olan İstanbul'da binlerce polis memurunu bir stadın çevresine göndermek tam anlamıyla güvenlik zafiyeti değil mi? Maça gelen futbol severlerin her an bir olay çıkaracağını düşünmek de garabet bir durum ama bu endişeyle şehri polissiz bırakmaya ne demeli? Oldu olacak her alışveriş merkezinin kapısına da polisi dikin, giriş çıkış kontrolü yapsın.

*

Örneğin bir derbide görev alan 3.500 polisin günlük mesai ücreti nereden bakarsanız bakın, (50 lira günlük) 175 bin TL'yi geçer. Bu para vergilerimizden ödenirken, güvenlik işini bedavaya getiren kulüplerin futbolcularına bol keseden para dağıtmasına ne demeli? Kulüpler halka açılacak, binlerce yatırımcı para kazanacak ama güvenlik maliyetini sen-ben vergilerimizle üstleneceğiz. Oldu!

Polis Ne Zaman Müdahale Edecek?

EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

Polis ne zaman müdahale edecek?
İçişleri Bakanı Atalay, kanununs nasıl uygulanacağı konusunda tereddütler oluşması üzerine genelge yayınladı.
13/05/09 12:19

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, spor sahalarından polisin çekilmesini öngören kanunun 5 Mayıs'ta yürürlüğe girmesinin ardından bazı tereddütler oluşması üzerine bir genelge yayımlayarak, polisin gerekli görüldüğü hallerde olaylara müdahale etme görevinin sürdüğünü bildirdi.


İçişleri Bakanı Bekir Atalay imzasıyla, Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı, Türkiye Futbol Federasyonu ile 81 il valiliğine gönderilen genelgede, ilgili kanunun 5 Mayıs'ta yürürlüğe girmesi nedeniyle uygulamanın nasıl yapılacağı konusunda, il emniyet müdürlükleri, Türkiye Futbol Federasyonu, kulüpler ve kamuoyunda çeşitli tereddütler oluştuğunun anlaşıldığı ifade edildi.

Genelgede, 5149 sayılı kanunun ilgili hükümlerinin polisin spor müsabakalarında saha içi ve tribünlerden tamamen çekileceği anlamına gelmediği vurgulanarak, şöyle denildi:

''Mahallin en büyük mülki amirince görevlendirilen müsabaka güvenlik amirinin, özel güvenlik personelinin olaylara müdahalede yetersiz kaldığı durumlarda ve gerekli gördüğü hallerde saha içi ve tribün güvenliğini sağlamak amacıyla olayların meydana geldiği alanlara genel kolluk güçlerinin müdahale etmesini sağlama görevi aynen devam etmektedir. Müsabaka güvenlik amiri, hem özel güvenliğin, hem de müsabakada görevli tüm polislerin amiri konumundadır. Alınması gereken tedbirler hususunda her iki teşkilatın personelinden yararlanabilecektir. Buna göre, 5149 sayılı kanunun 6'ıncı maddesindeki (Spor alanlarının dış güvenliği genel kolluk güçlerince, saha içi ve tribün güvenliği ise 5 inci maddeye göre oluşturulacak özel güvenlik birimlerince ve saha yetkililerince sağlanır. Kapı aramaları özel güvenlik güçleri tarafından yapılır. Müsabaka güvenlik amirinin talebiyle emniyet güçleri, gerekli hallerde olayın meydana geldiği alanlara müdahale edebilir) hükmü gereğince polis müsabaka güvenlik amirinin emri ile stat içerisinde de alınacak güvenlik önlemlerine yardımcı olacaktır.''

Genelgede, kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelikte, müsabakalarda görevlendirilecek genel kolluk personeli ile özel güvenlik personelinin sayısı ve görev saatlerini belirlemek il ve ilçe spor güvenlik kurullarının görev ve yetkisindedir denildiği de hatırlatılarak, müsabakaların risk analizinin il ve ilçe spor güvenlik kurullarınca yapıldığı kaydedildi.

Genelgede, 5 Mayıs 2009 tarihinden itibaren, spor müsabakalarında il ve ilçe spor güvenlik kurullarınca gerekli görülmesi halinde, belirlenecek sayıda polis ve özel güvenlik görevlilerinin görev alacağı, zaman içerisinde özel güvenlik görevlilerinin istenilen sayıya ulaşmasının sağlanacağı, istenilen sayıya ulaşılıncaya kadar herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması için önceki dönemlerde olduğu gibi müsabakalarda görevli özel güvenlik görevlilerine her türlü desteğin verileceği belirtildi.

Kaynak:habertürk

POLİSİ STATLARDAN ÇEK, FACİAYI ENGELLE!

EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu


Yavuz Semerci
Habertürk Gazetesi Yazarı

Polisi statlardan çek, faciayı engelle!
13.05.2009 05:44:30


ALLAH korusun, statlarda bir facia yaşansa, statlarda görev yapan polis sayısını mı artıracaksınız?

Holiganizm ile özdeşleşen İngiltere'de veya Avrupa'da seyircisiz maç oynayan, sahası kapatılan kulüp duydunuz mu?

*

Başka bir soru:

1986 yılında Heysel Faciası'nda 39 Juventus taraftarı öldü. 1989 yılında Sheffield-Liverpool maçında 96 kişi öldü. Sonra ne oldu? Statlar polis mi kaynadı? Hayır tam tersi polislerin statlardaki yetkileri azaltıldı, kulüpler stat güvenliğini üstlendi, stat içlerinde hizmetli (Steward) sayısı artırıldı. Ve her şeyden evvel kulüpler, taraftarı hangi koşullarda olursa olsun kendileri destekleyecek ve bu uğurda ölecek kişiler olarak görmekten vazgeçti. Taraftarların müşteri olduğu kabullenildi.

Hükümetler, statların yenilenmesine kaynak aktardı. Tüm koltuklar numaralı oldu, kombine satışlar arttı, bilet alan her kişinin kimliği sisteme girildi. Bu yetmedi, kapalı devre yayınlar ile stat kontrol altına alındı. Suçun şahsiliği prensibinden hareketle, suç işleyen ve kamu düzenini bozanlar anında tespit edilip cezalandırıldı.

Suç işleyenler belgelerle birlikte hemen mahkemeye çıkarıldı. Yıllarca maçlara gitmeme cezaları verildi. Önemli maçlarda karakollarda konaklatıldı. Ulusal futbol istihbarat birimi kuruldu.

Sarhoş taraftarlar statlara alınmadı. Ve futbol güzelleşti. İnsanca muamele gören taraftar, holigan olmak yerine futbolsever olarak çoluk çocuğuyla statlara geldi. Taraftar sayısı arttı, holiganizm etkisini kaybetti.

*

Yani sorun sadece polislerin statlardan çekilmesi değil, bu konuya bütüncül yeni ve tüm kesimlerin altına imza atacağı yeni bir bakış acısı getirmek...

Futbol anarşisini engellemek görevini sadece polise bırakmak, başını kuma gömmek, sorunu çözdüğünü sanmaktan öte bir anlam taşımıyor. Ve artık, yılda milyar dolarlar dönen futbol endüstrisini büyütecek adımı atmak için bir facia beklemekten vazgeçmeliyiz.

*

Trabzon maçının ardından Kocaeli stadında yaşananların ardından Lig TV Maraton Programı'nda Sanşal Büyüka,"Statlardan polis çekerseniz neler olacağını görün" uyarısında bulundu. Büyüka bir facia yaşanacağından korktuğu için "polis kalsın" görüşünde. Büyüka yanlış bir kanaat önderliği yapıyor. Halbuki, sahaya girenleri tespit eder, bir yıl maçlara gitmeme cezası uygularsınız, etkin denetim yaparsınız ve sorunu çözersiniz. Dünya böyle çözmüş. Her taraftarın başına bir polis dikmek, taraftarı insan yerine koymamak ve saygısızlık etmek değil mi? Polise eziyet çektirmek değil mi? Ayrıca dünyada statların içinden kulüpler sorumluyken, Türkiye'de bu işi polise havale etmek tam anlamıyla Türk insanını "cahil, medeniyetten uzak, terbiyesiz" yerine koymak değil mi?

(Dünyada bu alanda neler yapıldığını öğrenmek isteyenlerin Habertürk spor yazarı, TFF Engelliler Koordinasyon Kurulu Başkanı Ömer Gürsoy'a başvurmalarını öneririm. Görüşlerinden ve raporlarından çok faydalandım.)
 
Polis, Türk Polisi, Türk Polisleri, polis hakları, polisler, polislik, polisolmak, polis haberleri, polis gazetesi, polis aktüel, polis forumu, polis sorunları, özel harekat, çevik kuvvet, polis zammı, pomem, polis akademisi, ipa, polis alımı, polis sınavı, polis sınavları, polis okulları, polis olmak istiyorum, polislik sınavı, fazla mesai
Web: Polise Hakları Verilsin